İki dostun hikayesi
Tilki bir gün ormanda gezerken
Kurda rastlamış
Yalnız görünce Kurdu
Yanına sokulmuş
Seninle arkadaşlık yapabiliriz
Yalnızlık insana mahsustur
Kurt sonunu bildiği hikayenin
Devamını merak etmiş
Olur Tilki kardeş
Biraz ileride bir koyun sürüsü görünmüş
Tilki Kurda hadi sen koş kovala
Ben gizlendiğim yerden önlerine çıkar birini yakalarım
Kurt sürüye doğru koşmuş
Gözüne kestirdiği avını tam yakalamış ki
Tilki çıkagelmiş
Bir ucundan tutmuş teslim olmuş koyunun
Ortak olmuş kurdun avına
Sonra çıkagelmiş Tilkinin ailesi
Onlar da katılmış ziyafete
Günler haftaları, ayları kovalamış
Kurt yakalamış Tilki avlanmış
Tilkinin yavruları büyümüş, ailesi genişlemiş
Kurt misafir olmuş sofralarına
Uzaklaşmış diğer kurtlardan
Kurtlar sofrasında olmaktansa
Tilkiye ortaklık onun da işine gelmiş
Gel zaman git zaman
Kurt sıkılmaya başlamış hep koşmaktan
Avına misafir olmaktan
Nazlanır olmuş
Avlar azalmış,
Tilki kurdun yaşlılığına yormuş
Dostum artık herkes kendi yoluna gitsin
Bizim avlarımız küçük seni doyuramıyoruz
Koşamıyorsun demeye getirmiş de
Kurt dişlerini gösterince geri adım atmış
Ne yapsın Tilki
Çıkagelmiş bir gün yanında genç bir kurtla
Yeni dostum tanıştırayım demiş
Kurulmuş kurtlar sofrası
Yenilmiş genç olanı
Tilki biz dostuz ne mutlu bana
Böyle yürekli güçlü bir dostum var
Sarılmış kurda, boynu kurdun dişleri arasında
Misafir olmuş kurdun sofrasına…
Dilden dile dolaşmış
İki dostun trajedisi
Tilkinin kurdun sofrasına kadar süren saltanatının hikayesi..